Avustralya, 2025 itibarıyla Çin ve ABD’nin ardından dünyanın en büyük üçüncü enerji depolama pazarı haline geldi. Ülke, önümüzdeki iki yıl içinde tamamlanması beklenen yaklaşık 14 GW/37 GWh kapasiteye sahip batarya projelerine ev sahipliği yapıyor. Avustralya’nın bu başarısı, yenilenebilir enerji alanındaki önemli bir ilerlemeyi gösteriyor. Ancak uzmanlar, ülkenin kaynaklarının ve altyapısının bu hızlı büyümeye ayak uydurmakta zorlanabileceği konusunda uyarıyor.
Avustralya, 2025 yılı itibarıyla, her bir milyon kişiye düşen 1 GWh’den fazla batarya kapasitesiyle bu alanda dünya lideri konumuna yükseldi. Bu durum, ülkeyi Çin ve ABD gibi büyük ekonomilerin önüne taşıyor. Bağımsız araştırma şirketi Rystad Energy’nin Ağustos 2025 tarihli raporuna göre, batarya projelerinin toplam kapasitesi son bir yılda 45 GW artarak 154 GW’a ulaştı.
Avustralya Enerji Piyasası İşletmecisi’nin (AEMO) raporlarına göre, ülkenin elektrik tüketimi önümüzdeki on yılda %28 artacak. Bu artış, yeni depolama, üretim ve iletim projelerinin zamanında tamamlanmasının önemini vurguluyor. AEMO verilerine göre, 2025 yılının ikinci çeyreğinde 2.4 GW kapasiteli 10 yeni depolama projesi onaylandı, 866 MW kapasiteli altı proje tescil edildi ve 485 MW kapasiteli üç proje faaliyete geçti.
Avustralya hükümetinin Kapasite Yatırım Planı (CIS) aracılığıyla 2030 yılına kadar yeni depolama kapasitesine yapılan yatırımın 21 milyar Avustralya dolarını (yaklaşık 14 milyar ABD doları) aşması bekleniyor. Bu yatırımlara, yerel enerji şirketleri ve Avustralya batarya depolama sistemleri (BESS) yatırım ve sahipliğine hakim olan az sayıda uluslararası geliştirici öncülük ediyor. Neoen ve Akaysha Energy gibi şirketler, bu alanda önemli projeler yürütüyor.
Akaysha Energy tarafından inşa edilen ve işletilen 850 MW/1.6 GWh kapasiteli Waratah Süper Bataryası (WSB), ülkenin enerji şebekesine önemli bir katkı sağlıyor. Sydney’in yaklaşık 100 kilometre kuzeyinde, kapatılan Munmorah kömürlü enerji santralinin yerine kurulan WSB, 3.598 adet konteynerize lityum demir fosfat (LFP) bataryadan oluşuyor. Tesisin ilk aşaması olan 350 MW/700 MWh kapasitesi Ağustos 2025’te tamamlandı.
WSB, yıldırım düşmesi veya orman yangınları gibi büyük arızalara milisaniyeler içinde yanıt verebilen bir şok emici görevi görüyor ve Sydney, Newcastle ve Wollongong gibi şehirlerin elektriğini güvence altına alıyor. Tesisin şebeke hizmeti sözleşmesi, günün belirli saatlerinde 700 MW batarya kapasitesinin kullanılabilir olmasını gerektiriyor.
Uzmanlar, Avustralya’nın önümüzdeki on yılda, başta kömür olmak üzere 11 GW’lık enerji santralinin kapanmasıyla ortaya çıkacak boşluğu doldurmak için yeni batarya depolama kapasitesine ihtiyaç duyacağını belirtiyor. AEMO, 2050 yılına kadar net sıfır hedeflerine ulaşmak için en az 49 GW enerji depolama kapasitesine ihtiyaç duyulacağını öngörüyor. Bu kapasite, şebeke ölçekli batarya depolama, pompaj depolamalı hidroelektrik ve sanal enerji santrali (VPP) kapasitesini içerecek.