Bu girişim, elektrikli kahve kavurma makineleri ile karbon salımını ve maliyetleri azaltmayı hedefliyor. Geleneksel kahve kavurma süreçleri genellikle fosil yakıtlar kullanarak yüksek sıcaklıklar gerektirirken, Bellwether Coffee’nin CEO’su Ricardo Lopez, çevre dostu elektrikli alternatifler geliştirmek için son 12 yılını harcadı. Bu yenilik, yalnızca çevre dostu değil, aynı zamanda maliyet açısından da daha avantajlı bir seçenek sunuyor.
Kahve kavurma işlemleri genellikle 260 dereceye kadar ısıtma gerektiriyor ve çoğu zaman bunun için gaz ile çalışan makineler kullanılıyor. Ancak, Bellwether’in geliştirdiği elektrikli makineler, enerji tüketiminde önemli tasarruf sağlarken, aynı zamanda ortamda meydana gelen dumanı ve parçacıkları da filtreliyor. Bu, ekstra havalandırma sistemlerine gereksinimi ortadan kaldırıyor. Böylece Bellwether, hem standart mağazalara uygun makineler sunuyor hem de bu makinelerin maliyeti, geleneksel espresso makineleri ile kıyaslandığında benzer bir seviyede kalıyor.
Yine de, kendi kahve çekirdeklerini kavurmak isteyen işletmeler için başlangıç maliyeti yüksek; en son modeller yaklaşık 22.000 dolardan satılıyor. Ancak, yerel kahve çekirdeklerini kilo başına 5 ila 6 dolara satın almak, kavrulmuş çekirdeklerin yaklaşık 12 ila 14 dolar olduğu düşünülünce hızla maliyet avantajı sağlıyor. Bellwether, bu maliyetleri geri kazanma sürelerini hesaplamak için bir hesap makinesi sunuyor ve müşterilerinin makinelerini genellikle iki ile 12 ay arasında amorti edebildiğini belirtiyor.
Büyük ölçekli kavurma tesisleri de bu elektrikli makineleri tercih ediyor. Örneğin, Oakland merkezli Red Bay Coffee, Bellwether’in makinelerini kullanarak enerji tüketimini önemli ölçüde azaltmayı başardı. Geleneksel gazlı sistemlerde harcanan enerji miktarı ile Bellwether’in sistemleri arasında belirgin bir fark bulunuyor; bu, daha az emisyon anlamına geliyor. Lopez, bu makinelerin geleneksel yöntemlere göre 87 oranında daha az karbon emisyonu ürettiğini açıkladı.
Bellwether’in makineleri, yalnızca çevresel açıdan değil, aynı zamanda verimlilik açısından da avantaj sunuyor. Şirket, kapasitesini artırmak ve daha çeşitli kahve türlerini denemek için bu elektrikli sistemleri kullanarak pazarda genişleme fırsatları arıyor. Özellikle, diğer ülkelerdeki pazarlara giriş yapabilme potansiyeli, elektrikli kavurma makineleri sayesinde daha da mümkün hale geliyor.
Bu girişim, yalnızca kahve endüstrisi için değil, elektrik enerjisiyle çalışan modüler sistemlerin kullanılabileceği diğer alanlar için de örnek teşkil ediyor. Üretim süreçlerinin daha çevre dostu ve maliyet etkin hale getirilmesi yönünde ilerlemeler kaydediliyor. Bellwether’in geliştirdiği bu teknoloji, önemli ölçüde daha çevre dostu bir endüstri yaratma hedeflerini destekliyor.