Yeşil Sanayi Devriminde Çin Lider ABD Yetişmeye Çalışıyor

Küresel sanayinin karbondan arındırılması yarışında Çin, 200’ü aşkın projesiyle liderliği elinde tutuyor. Ancak ABD ve diğer ülkeler de bu alanda önemli adımlar atıyor. Industrial Transition Accelerator ve Mission Possible Partnership tarafından yayımlanan yeni bir rapora göre, dünya genelinde yaklaşık 2 trilyon dolar yatırım değerine sahip 1.000’den fazla temiz sanayi tesisi geliştirme veya işletme aşamasında bulunuyor. Bu projelerin büyük bir kısmı henüz duyuru aşamasında olsa da, ağır sanayinin geleceğinin yeşil teknolojilerde yattığına dair farkındalığın arttığı belirtiliyor.

MPP CEO’su ve ITA İcra Direktörü Faustine Delasalle, “gelişmekte olan bu temiz sanayi devriminde herkes için bir fırsat olduğunu” belirtiyor. Küresel iklim ve iş dünyası gruplarından oluşan bir ittifak olan MPP, ortaklarıyla birlikte ITA’yı Dubai’deki COP28 iklim konferansında hayata geçirmişti. Girişimin amacı, küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık %30’undan sorumlu olan alüminyum, havacılık, çimento, kimya, denizcilik ve çelik gibi altı kilit sektörün karbondan arındırılmasına yönelik yatırımları teşvik etmek. Bu yılki raporda, geçen yıla kıyasla yaklaşık 300 daha fazla tesisin yer alması dikkat çekiyor.

Ancak bu projelerin hayata geçme hızı henüz istenen seviyede değil. Bugüne kadar toplam projelerin sadece %8’i faaliyete geçmiş durumda. %6’sı nihai yatırım kararını alarak inşaata başlama onayı alırken, %7’sinin de bu aşamaya çok yakın olduğu belirtiliyor. Geriye kalan ve projelerin yaklaşık %80’ini oluşturan 787 tesis ise henüz duyuru aşamasında ve hayata geçebilmek için finansal, teknik veya yasal engelleri aşmak zorunda. Delasalle, gezegeni ısıtan kirliliği kontrol altına alma hedefleri doğrultusunda bu tesislerin devreye girme hızının çok yavaş kaldığını vurguluyor. Özellikle ABD gibi ülkelerde görülen ulusal iklim politikalarındaki istikrarsızlık ve daha temiz yakıtlara yönelik belirsiz talep, büyük sermaye gerektiren bu tesislerin finansmanını ve inşasını zorlaştırıyor.

Yine de Delasalle, özellikle diğer ülkelerin Çin’in ağır sanayiyi temizleme yarışında ne kadar ilerlediğini görmesiyle birlikte proje geliştirme sürecinin yakın gelecekte hızlanmasını bekliyor. Çin’in yenilenebilir enerji alanındaki devasa yatırımları ve yeşil hidrojen gibi konulardaki proaktif sanayi politikaları, ülkeye erken hareket etme avantajı sağlıyor. Raporu hazırlayanlara göre, Çin’deki projelere dair kamuya açık verilerin sınırlı olması nedeniyle rapordaki rakamların ülkenin gerçek ilerlemesini tam olarak yansıtmadığı, hatta daha düşük gösterdiği tahmin ediliyor. Delasalle, “Sanayinin geleceğinin bu yönde olduğuna dair farkındalık artıyor. Bu alanda erken adım atan şirketler ve ülkeler, rekabet avantajı elde edeceklerini biliyor ve buna göre hareket etmeye başlıyorlar” diye ekledi.